Eğitim Sen Merkez Kadın Sekreterliği`nin `Tacize Dur Diyoruz!` başlıklı açıklama metnidir:
Biz kadınlar, baskılara ve bize biçilen rollere karşı ne zaman sesimizi çıkarsak erkek egemen sistemin en ağır saldırılarına maruz kalıyoruz. Hakları için örgütlenen, sessizliği kabul etmeyen, sokağa çıkan tüm kadınlara düşmanca davranan sistem, kadınların kendi mesleklerini yapmasına bile tahammül edemiyor. AKP milletvekili Zeyid Aslan, parlamentoda çalışan kadın gazetecilere yaptıkları haberden dolayı hakaret etti. Aslan, haber nedeniyle yaptığı sözlü taciziyle hem gazeteci kimliğini hem de kadın kimliğini hedef alan yeni bir saldırının altına imza atmıştır.
Hiç kuşkusuz; AKP milletvekili Aslan bu cesaretini mensubu olduğu partinin on yıldır sürdürdüğü erkek egemen politikalar ve anti demokratik uygulamalardan almaktadır. Yaptıkları haberlerden dolayı gazetecileri yargılayanlar aynı tavrı kadınlara da göstermektedir. Bizzat Başbakan her konuşmasında kutsal aile değerlerinden söz etmekte, kadına aile dışında var olma şansı bırakmamaktadır. Üç çocuk doğurmayı, doğum kontrol yöntemlerini yasaklamayı, genç yaşta evlenmeyi öğütleyen iktidar zihniyeti; kadınların değil sokakta demokrasi mücadelesi vermesine, gazetecilik yapmasına dahi şiddetle karşılık vermektedir. İktidar zihniyeti kendisinde kadınların bedeni üzerinde her türlü yaptırım uygulama yetkisini görmektedir.
Yapılan bir haber için kadın gazetecileri taciz etmekten geri durmayanlar kadınların her yerde şiddete, tacize, tecavüze maruz kalmasına göz yummaktadır. Failler cezalandırılmamakta, davalar uzatılmakta, yargı hiçbir zaman kadınlar lehine çalıştırılmamaktadır. Siirt belediye başkan yardımcısının 13 ve 17 yaşındaki iki kız çocuğuna cinsel istismar uyguladığı halde tutuksuz yargılanmasına karar verilmiştir. Kamu görevlilerinin cinsiyetçi saldırıları bizler için ilk değildir.
Son günlerde demokrasi mücadelesinin en önemli örneklerinden Gezi Parkı direnişinde aynı saldırılara maruz kaldık. Talepleri için alanları dolduran kadınlar polis şiddetiyle, gazla, copla, asitli suyla, mermiyle, tacizle, göz altılarla karşılaştılar. Gözaltına alınan kadınlar insanlık dışı çıplak aramaya maruz kaldılar. Cinsel tacizin bir işkence aracı olarak kullanıldığına tanık olduk. Demokratik hakkını kullandığı için sokağa çıkanlara verilen karşılığın ne kadar cinsiyetçi olduğunu gördük. Yaşadıklarımızdan yola çıkarak rahatlıkla; erkek egemen zihniyetin anti-demokratik uygulamalarla cinsiyetçiliği birlikte kullandığının farkında olduğumuzu söyleyebiliriz. Farkındalığımızdan aldığımız güçle hem demokrasi mücadelemizi hem de cinsiyet özgürlüğü mücadelemizi yükseltmeyi görev biliriz.
Kadınlara yapılan bütün saldırıların karşısında duran Sendikamız, AKP milletvekili Zeyid Aslan`dan bir an önce özür dilemesini beklemektedir. Ayrıca Türkiye`de siyasetin demokratikleşmesi ve cinsiyetçi erkek egemen yaklaşımlardan arınması için Zeyid Aslan gibi kişilerin siyaset alanından çekilmesi gerekmektedir. AKP hükümetinden bu konuda gerekli adımları derhal atmasını bekliyoruz.
Yoksa biz kadınlar demokratik mücadelenin tüm yöntemlerini kullanmaktan çekinmeyerek olayın takipçisi olacağız.
