Her fırsatta “YÖK`ün merkeziyetçi yapısından şikayetçi” olduğunu vurgulamayı adet edinen, ancak bugüne kadar söz konusu söylemle çelişen birçok uygulamayı hayata geçiren Yusuf Ziya Özcan başkanlığındaki YÖK, üniversite özerkliğine müdahale niteliğindeki uygulamalarına bir yenisini daha eklemiştir. Daha önce üniversitelerde bölüm ile bu bölüm altındaki anabilim dalını açma yetkisini elinde bulunduran YÖK, Üniversitelerde Akademik Teşkilat Yönetmeliği`nde değişiklik yaparak anabilim dalının altındaki bilim dalının açılması yetkisini de üniversitelerin elinden almıştır.
Kamuoyunun da yakından takip ettiği gibi Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörlüğü`nün, üniversite bünyesinde Kürt Dili ve Edebiyatı bölümünün açılması için YÖK`e yaptığı başvuru dolayısıyla üniversitelerde Kürt Dili ve Edebiyatı bölümlerinin kurulması konusunda görüşleri alınmak üzere yeni kurulan 41 üniversitenin rektörü ile Mardin`de YÖK Koordinasyon toplantısı gerçekleştirilmiştir. Ancak bu olumlu adımın hemen ardından YÖK, Üniversitelerde Akademik Teşkilat Yönetmeliği`ni değiştirmiş, 17. madde de yapılan değişikle daha önce “anabilim veya ana sanat dallarına bağlı olarak bilim veya sanat dalı kurulmasına ilgili anabilim veya ana sanat dalı başkanı, bölüm başkanı ve dekanın ortak önerileri üzerine Yükseköğretim Kurulu`nun olumlu görüşü alınarak üniversite senatosunca karar verilir” hükmünü kaldırarak, bilim dalı açma yetkisini YÖK Yürütme Kurulu`na devretmiştir.
Demokratik açılım süreci bağlamında Kürt Dili ve Edebiyatı`nın bölüm, anabilim dalı ya da bilim dalı olarak kurulması tartışmalarını fırsat bilerek üniversitelerin elinden bilim dalı açma yetkisinin alınması, aslında YÖK`ün özerk-demokratik üniversite zihniyetine ne kadar uzak bir kurum olduğu gerçeğini bir kez daha ortaya koymuştur. Bir yandan YÖK`ün geniş yetkilerinden şikayetçi görünüp diğer yandan bu yetkileri sonuna kadar kullanmak, üstelik her fırsatta artırmaya çalışmak, olsa olsa sahte bir özgürlükçülüğün göstergesidir