YÖK, ÖYP Usul ve Esasları’nda 04.02.2016 tarihinde yapılan değişiklikleri bugün kamuoyuyla paylaştı. Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi’nin bildirisini imzalayan akademisyenlere eziyet çektirmeyi görev edinen YÖK, bu defa da hedefine ÖYP’li araştırma görevlilerini aldı.
YÖK, binlerce ÖYP’li araştırma görevlisine ciddi mağduriyet yaşatacak olan, tamamıyla hukuksuz, keyfi ve siyasi hesaplar doğrultusunda hayata geçirilmek istenen bir düzenleme yapmıştır! ÖYP Usul ve Esasları’nın 11. maddesinin 3. fıkrasında yapılan değişiklik ile
“Derslerini başarı ile tamamlayan ÖYP araştırma görevlileri kadrolarının bulunduğu üniversitelerin teklifleri ve YÖK Yürütme Kurulu kararı ile kadrolarının bulunduğu yüksek öğretim kurumlarına dönerler. Bu araştırma görevlilerine lisansüstü eğitim çalışmalarının gerektirdiği durumlarda kısa süreli olmak kaydıyla izin verilir.”
hükmü getirilmiştir.
Eğitim Sen olarak, bu düzenlemenin yürütmesinin durdurulması ve iptal edilmesi için hızla yargıya başvuracağımız bilinmelidir. Çünkü getirilen bu düzenleme ile yüksek lisans ya da doktora düzeyinde derslerini tamamlayan ve tez yazma aşamasına geçen ÖYP’li araştırma görevlileri, öğrenim gördükleri üniversiteden koparılarak, kadrosunun bulunduğu üniversiteye dönmek zorunda bırakılacaktır. Ancak yapılan bu değişikliğin akademik, hukuki ve mantıklı hiçbir yanı bulunmamaktadır! Çünkü;
- Uzun adı “Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı” olan ÖYP, yeni kurulan üniversitelerin öğretim üyesi ihtiyacını karşılamak için yürütülen bir programdır. ÖYP’li araştırma görevlileri, lisansüstü öğrenimlerini köklü üniversitelerde yürütürken, kadrosu başka bir üniversitede bulunmaktadır. Bu nedenle de ÖYP’li araştırma görevlileri lisansüstü öğrenim süresi kadar, kadrosunun bulunduğu üniversitede zorunlu hizmet yapmakla yükümlü kılınmıştır. Zorunlu hizmet karşılığında ise yüksek meblağlı senetlerin altına imza atmışlardır. Dolayısıyla ÖYP ile amaçlanan, yeni kurulan üniversitelere öğretim üyesi yetiştirmektir. Ancak YÖK’ün bu kararı, programı amacı dışına çıkarmakta, ÖYP’yi “öğretim üyesi” değil “araştırma görevlisi” yetiştirme programına dönüştürmektedir.
- Bu karar, hukukun en temel ilkelerinden öngörülebilirlik ilkesine aykırıdır! Şöyle ki, ÖYP’li araştırma görevlileri doktoralarını bitirene kadar lisansüstü öğrenimlerini gördükleri üniversitede, dolayısıyla o ilde kalacak şekilde hayatlarını planlamıştır. Ancak YÖK’ün kararı, hukuk devletinin en temel ilkesini yok saymakta, bir anda ÖYP’li araştırma görevlilerinin hayatlarını alt üst edebilecek bir nitelik taşımaktadır!
- YÖK’ün söz konusu kararı, tamamıyla siyasidir! Çünkü imzacı ÖYP’li araştırma görevlilerine eziyet etme gerekçesiyle kimi üniversitelerin imzacı araştırma görevlilerini geri çağırma derdine düştüğünü bilmekteyiz! YÖK’ün kararında da araştırma görevlilerinin kadrolarının bulunduğu üniversitenin teklifinin baz alınarak geri çağırma sürecinin başlatılacak olması, asıl niyeti tüm çıplaklığıyla gözler önüne sermektedir.
- ÖYP kadroları ilan edilirken, kadroların açıldığı bölümlerden görüş dahi alınmamıştır. Şu anda yapılmak istenenle, ÖYP’nin merkezi olarak örgütlendiği gerçeği adeta yok sayılmaktadır! Yıllardır üniversitelerin kurumsal özerkliğini ayaklar altına alanlar, bugün yürüttükleri operasyona üniversitelerin kurumsal özerkliği ilkesini kalkan yapmak istemektedir. Söz konusu ikircikli tutum dahi bu kararın siyasi yanını gözler önüne sermektedir.
- Son olarak, ÖYP’li araştırma görevlilerinin lisansüstü öğrenim gördükleri üniversitelerindeki, bölümlerin ve tez danışmanlarının iradeleri de yok sayılmaktadır. Halbuki tez yazma süreci de akademik öğrenme sürecinin bir parçasıdır. Tez danışmanın görevi, ilgili kişiyi yönlendirmek ve yakından takip etmektir. Tez yazma süreçlerinde birçok araştırma görevlisi, ders takibi yapmak ya da danışmanıyla düzenli ilişki kurabilmeye ihtiyaç duymaktadır. YÖK’ün söz konusu kararı, bu gerçeği de yok sayarak adeta araştırma görevlilerinin ve danışmanlarının emeğini hiçleştirmeye yöneliktir.
Ayrıca yapılan değişiklikler içerisinde daha önce yargıya taşıdığımız ve yakın zamanda yürütmesi durdurulan bir düzenlemenin, Danıştay kararına uygun biçimde yeniden yapılandırılması da bulunmaktadır. ÖYP ile ilişiği kesilen araştırma görevlilerinin lisansüstü öğrenimleriyle de ilişiğinin kesilmesi, sendikamızın hukuksal kazanımı ardından engellenmiştir. YÖK de buna uygun biçimde, ÖYP Usul ve Esasları’nda değişiklik yapmıştır. Ancak YÖK, kazandığımız davaların karar metinlerinden ve dilekçelerimizden bir şey öğrenmemekte ısrarcı olduğunu, yukarıdaki kararıyla bir kez daha göstermiştir!
Eğitim Sen olarak, yukarıda ayrıntılarıyla ele aldığımız düzenlemeye karşı, ÖYP’li araştırma görevlilerinin haklarını korumak ve geliştirmek için tüm gücümüzle hareket edeceğimizin bilinmesini istiyoruz. Yükseköğretim alanına dair en donanımlı sendika olarak, bu süreç zarfında, ÖYP’li araştırma görevlilerini sendikamız çatısı altında hareket etmeye ve mücadelemize katkı sunmaya çağırıyoruz.