Soruşturma ve Sürgünler Mücadelemizden Duyulan Rahatsızlığın İfadesidir!

85

Bugün 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi`nin Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilişinin 57. yılı kutlanıyor. İnsan hakları konusunda uluslararası hukukta en önemli belge olarak nitelendirilen bu bildirgenin kabul edilişinin 57. yılında, sendikamız üyelerinin yaşadığı hak ihlalleri gündeme getirmek; Eğitim Sen`e ve Eğitim Sen üyelerine yönelik olarak gerçekleştirilen saldırılar, sürgün, soruşturma ve cezalara karşı sesimizi yükseltmek için buradayız. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi`nin kabul edilişinin 57. yıldönümünde, insan hak ve özgürlükleri açısından bütün dünyada olduğu gibi, Türkiye`de de ciddi bir geriye gidiş yaşanmaktadır. Bugün Türkiye`de, insan hakları alanında, özellikle düşünceyi ifade ve örgütlenme özgürlüğü önünde hala ciddi yasal ve fiili engeller vardır. Bu engeller, özellikle sendikal haklar ve demokrasi mücadelesi yürütenlerin önünde bir duvar gibi yükselmektedir. Sadece son bir ay içinde Eğitim Sen`in ve Eğitim Sen üyelerinin, tüm kamuoyu önünde yaşadıkları, Türkiye`nin insan hakları ve özgürlükler açısından nerede olduğunu göstermiştir. 24 Kasım`da İstanbul`dan Ankara`ya başlattığımız “Eğitimcilerin Büyük Yürüyüşü” boyunca karşılaştığımız güçlükler, Ankara girişinde polis ve jandarma panzerleri ve gaz bombaları ile karşılanmamız, Türkiye`de demokratik hakların ne kadar kullanılabildiğini göstermiştir. AKP Hükümeti`nin emekçilere ve emek örgütlerine yönelik tutumu, meydanlarda demokrasi dersi verenlerin demokrasiden ve insan haklarından ne anladığını herkese göstermiştir. Eğitimcilerin Büyük Yürüyüşünde yaşanan saldırılar yeterli görülmemiş olacak ki, son günlerde, tüm Türkiye çapında Eğitim Sen üyelerine yönelik baskı, soruşturma, sürgün ve cezalarda artış görülmüştür. Tunceli Valisi`nin isteğiyle 6 Eğitim Sen üyesi Türkiye`nin çeşitli illerine sürgün edilmiştir. Mersin`de yaşananlar ise Türkiye`nin 21. yüzyılın çok daha gerisinde olduğunu göstermiştir. Mersin`de Yalınayak İlköğretim Okulunda görev yapan 5 Eğitim Sen üyesinin, derste “evrim teorisini okuttukları”, “öğrencilerin dini inançlarını sarsıcı açıklama ve telkinlerde bulundukları” gibi gerekçelerle sürgün edilmesi, Türkiye`nin nasıl bir zihniyete mahkum edilmek istendiğini göstermektedir. Yıllardır Eğitim Sen üyelerine yönelik idari ve siyasi baskıların olduğu bilinmektedir. Eğitim Sen üyeleri daha önce de benzer gerekçelerle soruşturmaya uğramış, sürgün cezaları almıştır. Eğitim emekçileri mücadelesini engellemeye yönelik bu tür girişimler bizim için ne ilk ne de sondur. Bu nedenle, önce Tunceli`de, ardından Mersin`de parlak veren soruşturma, sürgün ve cezaların önümüzdeki günlerde diğer illere de sıçraması bizim için şaşırtıcı olmayacaktır. Yaşanan sürgünler ve cezalar, Eğitim Sen`in mücadelesinde doğru yolda olduğunu, siyasi iktidarın ise yürüttüğümüz mücadeleden ne kadar rahatsız olduğunu göstermektedir. Türkiye`nin dört bir yanında fedakarca hizmet veren her eğitim emekçisi, her Eğitim Sen üyesi; laik, bilimsel, demokratik eğitim mücadelesini tüm engelleme ve baskılara rağmen sürdürmeye devam edecektir.

Eğitim-Sen\'e Üye Ol! - Ön Üyelik Formu