Ankara Üniversitesi yönetimi ve fakülte dekanlıkları tarafından çeşitli biçimlerde cesaretlendirilen faşist güruhların yeni hedefi, muhalif öğrencilerin eğitim hakkı ve can güvenliği olmuştur.
Özellikle son yıllarda çeşitli fakültelerde öğrencileri yaralayan, bıçakla fakültelere giren, kılıç teslim törenleri yapan, öğretim elemanlarını darp eden, fakülte çatılarından devasa ülkü ocakları bayrakları sallandıran, silahlarla poz veren ve her defasında cezasızlıkla ödüllendiren söz konusu güruh, son olarak 10 ve 11 Ocak tarihlerinde Cebeci Yerleşkesi’ndeki muhalif öğrencilerin sınavlarına girmesine engel olmuştur.
Sadece bununla da yetinmeyip söz konusu muhalif öğrencilere saldıran bu guruplar açıktır ki üniversite personeli tarafından da desteklenmektedir. Çünkü muhalif öğrencilerin can güvenliğini ve eğitim hakkını korumakla yükümlü olan kamu görevlileri, kendilerini “görevlerini yapıyor-muş” gibi göstermekte fakat sorumluluklarını yerine getirmemektedir.
Öğrencilerin can güvenliğini korumak yerine hedef haline gelmelerini sağlayan, eğitim hakkını engelleyen güruh hakkında yıllardır hiçbir şey yapmayan, eğitim hayatlarını bu nedenle sonlandırmak zorunda kalan öğrenciler yokmuş gibi tavır takınan ve nihayet öğrencilerin eğitim hakkı ve can güvenliği yerine siyasi iktidarın çıkarlarını korumayı görev edinen üniversite yönetimi sistematik biçimde suç işlemektedir.
Ankara Üniversitesi yönetimi ve fakülte dekanlıkları söz konusu tutumlarını değiştirmezse yaşanan sorunların ne yazık ki daha fazla derinleşeceği açıktır! Üniversitenin tarihinden daha eski, daha köklü ve daha güçlü akademik değerleri olan fakültelerin temsil ettiği eleştirel, özgür ve bilimsel aklı şiddetle, baskıyla ortadan kaldırmak mümkün olmamıştır ve olmayacaktır! Bu nedenle kendilerine yapmak zorunda oldukları görevleri ve sorumluluklarını bir kez daha hatırlatıyor, üniversitedeki gelişmeleri yakından takip ettiğimizin bilinmesini istiyoruz.