COVID-19 salgını nedeniyle 2020 yılı Mart ayından itibaren üniversitelerde ve Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı tüm okullarda yüz yüze eğitime ara verilmiş, yaklaşık bir buçuk yıla yakın bir süre okullar kapatılmış, eğitim düzeyi yükseldikçe öğrencilerin katılımının çeşitli nedenlerle azaldığı ve öğrencilerin ‘erişemediği’ uzaktan eğitim süreci devam etmiştir. 6 Eylül 2021 tarihinde ise yüz yüze eğitim sürecine geçilmesiyle birlikte eğitim emekçilerinden gelen değerlendirmelerde öğrencilerin bilişsel, duygusal, sosyal ve psikomotor gelişim özelliklerinde ciddi kayıplar olduğu belirtilmiştir.
Bu sorunu gören Sendikamız, pandemi koşullarında yürütülen eğitim hizmetinin öğrenciler üzerindeki etkisini öğretmenlerin nasıl değerlendirdiğini gözlemlemek amacıyla bir bilgi formu düzenlemiştir. Bilgi formu, 28.12.2021-14.01.2022 tarihleri arasında web sayfamızda paylaşıma açık tutulmuş ve toplam 2708 kişi tarafından doldurulmuştur. Soru formunu yanıtlayan 2708 kişinin eğitim düzeylerine ve bölgelere göre dağılımları aşağıdaki tablo ve grafikte gösterilmektedir.
Öğretmenlerin yüz yüze eğitime geçildikten bir süre sonraki gözlemleri, pandemi sürecinde eğitim politikalarının sadece yetersizliklerini değil, politikaların belirlenme süreçlerinde eğitim emekçilerinin görüş ve önerilerine başvurulmamasının, yani demokratik katılımın olmayışının sonuçlarını da ortaya çıkarmaktadır.
COVID-19 salgını toplumsal ve gündelik yaşamlarımız üzerinde köklü değişimler yaratmış, bu etkiler yetişkinlerin bile gündelik yaşam rutinlerini büyük ölçüde farklılaştırmıştır. Pandemi yönetiminin getirdiği uygulamaların yanı sıra, öğrencilerin sosyal çevrelerinde COVID-19 nedeniyle ölümler, sevdikleri insanların uzun süre hastanede yatışları, ailede ileri yaştaki bireylere virüsü bulaştırma riski, derslerdeki ve sınavlardaki başarının olumsuz etkilenmesi gibi çok sayıda psikolojik, toplumsal ve ekonomik yük öğrencilerin omuzlarına yüklenmiştir. Pandemi döneminde bir yandan çocuklar bu etkileri yaşarken bir yandan da meslek liselerinde, mesleki eğitim merkezlerinde ya da sokaklarda çalışmak zorunda kalan çocuklar olmuştur.