Cizre İstismar Davası, Cezasızlık Politikasında Israrı Bir Kez Daha Göstermiştir!

476

Siyasi iktidarın şiddet ve istismar faillerinin elini kolaylaştıran yasal düzenlemeleri ve özellikle kadına ve çocuğa yönelik şiddet ve istismardan yargılanan devlet memurlarını koruyan ve cezasız bırakan yargı kararları, şiddet ve ayrımcılığı kurumsallaştırmakta, mağduriyetleri derinleştirmektedir.

Eğitim Sen olarak başından beri tarafı ve takipçisi olduğumuz Cizre istismar davasının 11 Mart 2022’de görülen karar duruşmasında, failleri koruyan ve cesaretlendiren yargı kararlarına maalesef bir yenisi daha eklenmiştir.

Şırnak’ın Cizre ilçesinde bulunan Merkez Anadolu Lisesi’nde 40’ın üzerinde öğrenciye, cinsel içerikli mesajlar gönderip,  öğrencileri istismar eden müdür yardımcısı Burak Ercan hakkında öğrenci ve velilerin şikâyeti üzerine istismar davası açılmıştı. Okul rehber öğretmeninin tanıklığına ve istismara dair beyanlarına rağmen fail tutuklanmamış, kamu görevinden el çektirilmemiş ve öğretmenlik yapmaya devam etmiştir.

Duruşmalarda etkin bir yargılama sürecinin yürütülmediğine, aksine çocukların suçlanmaya çalışıldığına tanıklık ettiğimiz tüm dava sürecinde, çocukların yaşadıkları istismarı mahkeme salonunda tüm ayrıntılarıyla anlatmalarının istenmesi pedagojik açıdan kabul edilebilir değildir. Bu durum çok uzun süren dava süreci ile birlikte çocukların travmayı tekrar tekrar yaşamalarına ve birçok çocuğun davacı olmaktan vazgeçmesine sebep olmuştur.

Davanın sürdürülme şekli Türkiye’nin taraf olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde “Kamusal ya da özel sosyal yardım kuruluşları, mahkemeler, idari makamlar veya yasama organları tarafından yapılan ve çocukları ilgilendiren bütün faaliyetlerde, çocuğun yararı temel düşüncedir.” hükmüne aykırıdır.

Yine Türkiye uluslararası sözleşmelere taraf devletlerin arasında bulunmasına rağmen, söz konusu sözleşmelerde tanımlanmış tedbir, önlem ve sorumluluklar ile Türk Ceza Kanunu’nun kadını ve çocuğu koruyan yasa hükümlerini yerine getirmemektedir.

Tüm bunların sonucunda, davanın 11 Mart’ta görülen karar duruşmasında hâlâ İstanbul’da öğretmenlik yapmaya devam eden fail sadece 22 ay hapse mahkûm edilmiştir. Verilen ceza yetersizdir ve kamu vicdanını rahatsız etmiştir.  Ancak bu karar sonucunda, cinsel istismar suçundan mahkûm edilen failin, öğretmenlik mesleğine bir daha devam etmeyecek olması olumlu bir gelişmedir ve derhal uygulanmalıdır.

Adalet mekanizmasına olan güvenin ve eğitim sisteminden memnuniyetsizliğin hızla azaldığı Türkiye’de, söz konusu yargı süreç ve kararları mağduriyetleri derinleştirmektedir. Eğitim Sen, çocuklarımızın barış, hoşgörü, eşitlik, özgürlük ve dayanışma ruhuyla yaratılan bir ortamda büyümeleri gerektiğine olan inancı ve her çocuğun bedensel ve zihinsel bakımdan uygun yasal güvence ve koruma gereksiniminin bulunduğunun bilinciyle, Cizre’de görülen istismar davasında mağdur çocukların tarafındadır. Sendikamız, kadına ve çocuğa karşı her türlü şiddet ve istismara karşı mücadelesini yükselterek sürdürecek, davanın takipçisi olmaya devam edecektir.

Eğitim-Sen\'e Üye Ol! - Ön Üyelik Formu