Ayrımcılık Yapılmamalı, Tüm Araştırma Görevlilerine Mecburi Hizmet Devri Hakkı Sağlanmalıdır!

925

Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek Öğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürlüğü, 18.01.2016 tarihinde Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığı’na bir yazı göndererek MEB burslusu olarak yurt dışına lisansüstü eğitim için gönderilenlerin bu eğitimlerinden doğan mecburi hizmet yükümlülüklerinin devriyle ilgili işlemleri YÖK’ün değil MEB’in yapacağını bildirmiştir.

Hatırlanacağı gibi 19.11.2014 tarihinde TÜSEB yasası olarak bilinen torba yasayla beraber 2547 sayılı kanunun 35. maddesine eş durumu ve sağlık özrü dışındaki hallerde mecburi hizmetin devredilemeyeceği, bu hallerde de nihai karar yetkisinin YÖK’te olacağı yönünde bir düzenleme yapılmıştı. Tasarıya komisyon çalışmaları sırasında eklenen düzenlemeye, eş durumu ve sağlık özrü gibi gerekçeler, kısmen de olsa fiili hak mağduriyetlerini engelleyebilmek kaygısıyla sendikamızın çabalarıyla meclis görüşmelerinde eklenmişti.

Ancak uygulama, mevcut durumuyla birçok hak ihlaline yol açmaktadır. Mecburi hizmet devrinin nihai noktada herhangi bir norma bağlanmaksızın YÖK’ün inisiyatifine bırakılması yaşanan problemlerin temel nedenini oluşturmaktadır.

Mecburi hizmetin naklinin eş durumu ve sağlık özrü dışında imkansız hale getirilmesi ciddi mobbing uygulamalarına yol açmaktadır. Hali hazırda eş durumundan yapılacak başvurulara getirilen sınırlılıklar ise yeni mağduriyetlere yol açmaktadır. Öğrenimleri sonunda üniversitelerine dönen mecburi hizmet yükümlüsü araştırma görevlileri hak ettiği akademik kadrolara atanmadan uzun yıllar araştırma görevlisi olarak çalıştırılabilmektedir. Ayrıca başka bir üniversiteye geçmesini engelleyen mecburi hizmet yükümlüğü, bir baskı aracı olarak kullanılabilmektedir. Bunun yanı sıra, kimi durumlarda bireyin akademik ve kişisel gelişimi göz ardı edilerek akademik gelişim hakkı engellenmektedir.

Nitekim MEB bu ve bunun gibi hak ihlallerinden hareketle bu yetkinin YÖK’te bulunmaması gerektiğine dikkat çekmiş ve kendi yetkisi dahilindeki personeli bu haksız uygulamanın dışarısında tutacak bir adım atmıştır. MEB yazısını gerekçelendirdiği kısımda YÖK’ün mevcut uygulamasının kamu yararı ilkesiyle bağdaşmadığını dillendirmektedir. MEB’in yazısına göre bundan sonra MEB burslularının mecburi hizmet devri, kişiye kurumundan muvafakat verilmesi ve geçeceği kurumun kişiye ihtiyaç duyması durumunda yapılacaktır. Daha önce YÖK tarafından talepleri reddedilmiş MEB burslularının talepleri de bu kapsamda tekrar ele alınacaktır.

MEB’in bu kararının 2547 sayılı kanunun 35. madde uyarınca yurtiçinde görevlendirilmiş tüm araştırma görevlilerini kapsaması gerekmektedir. Böylelikle hem mecburi hizmet yükümlüsü personel arasında bir eşitsizliğin önüne geçilmiş olacak hem de birçok adaletsizliğe ve mağduriyete yol açan mevcut uygulamanın önüne geçilmiş olacaktır. Üstelik bu durum üniversitelerin kurumsal özerkliğine yönelik müdahalelerin de önüne geçecektir.

Eğitim Sen olarak, MEB’in ilgili yazısının kapsamının genişletilerek mecburi hizmet yükümlüsü olan araştırma görevlilerinin tümünün bu haktan yararlandırılmasını talep ediyor, araştırma görevlileri arasındaki ayrımcı uygulamalara son verilmesini istiyoruz.

MEB’in ilgili yazısını görmek için tıklayınız.

Eğitim-Sen\'e Üye Ol! - Ön Üyelik Formu