2012 yılının Mart ayında 14 yaşındaki E.A. babasının bir arkadaşı tarafından tecavüze uğradı. Yardım istemek için durumu anlattığı Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni 52 yaşındaki R.K. da E.A.yı bir dernek binasına götürüp tecavüz etti. 15 Kasım`da Bergama`da görülen duruşmada tecavüzcüler hakkında hiçbir işlem yapılmadı. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni R.K. hala Konya`da görevine devam etmektedir.
Bu dava ile ilgili ‘utanç davası` demek bile az kalmaktadır. Cinsiyetçi ve eşitsizlik üreten yapısıyla eğitim sisteminde istismarcı öğretmenler korunmakta adeta görev yeri değişiklikleriyle ödüllendirilmektedir.
Eğitim Sen olarak başından beri bu davanın takipçisi olduk; olmaya devam edeceğiz. Tecavüzcüler gerekli cezayı alana kadar mücadelemizi noktalamayacağız. Bu yüzden tüm kadınları ve eğitim emekçilerini bu davayı sahiplenmeye davet ediyoruz.
3 Şubat 2014`te Bergama Adliyesi`ndeyiz.
Davaya çağrı için 15 Kasım 2013 tarihinde Bergama Adliyesi önünde Eğitim Sen İzmir 2 No`lu Şube Kadın Sekreteri Ebru Dinçel`in yaptığı basın açıklaması:
Bugün burada bir ‘Utanç Davası` daha başlıyor. 2012 Yılının Mart ayında 14 yaşındaki E.A.`ya Dikili`de önce babasının arkadaşı A.K. tecavüz etti. Yardım istemek için durumu anlattığı Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni 52 yaşındaki R.K. da E.A.yı bir dernek binasına götürüp tecavüz etti. Olayın duyulmasının ardından E.A. babasıyla birlikte Dikili Cumhuriyet Savcılığı`na giderek, şikayetçi oldu. A.K. ve R.K. ise ifadelerinde haklarındaki suçlamaları kabul etmedi. Bu kişilerle ilgili herhangi bir gözaltı işlemi dahi yapılmadı. Bir gece dahi gözaltına alınmadılar!
Bizler endişeliyiz. Çünkü aralarında üst düzey devlet memurlarının, subayların bulunduğu 26 kişinin tecavüzüne uğrayan N.Ç ‘ye ‘rızası vardır.` Diyerek vicdanlarımızı yaralayan bir karara imza atıldığını unutmadık. Endişeliyiz; çünkü tecavüzcülere en ağır cezaları öngören yasal önlemleri almak yerine,`Tecavüz çocuklarını doğurun devlet bakar .`diyen bir zihniyetle yönetiliyoruz yıllardır. Endişeliyiz; çünkü tüm devlet mekanizmalarına sinmiş erkek egemen zihniyet,adalet sisteminde de kendini verdiği kararlarla ifşa ediyor.
Bizler Gerçek Adalet İstiyoruz!
‘Kızlı erkekli` yaşamların tartışıldığı bu günlerde, ‘devlete emanet` cezaevlerindeki, yurtlardaki çocukların tecavüzlerden, tacizlerden korunmadığı, korunmadığı gibi sorumluların cezalandırılmadığı, küçücük çocukların babaları yaşlarındaki adamlara gelin edildiği,13 yaşındaki tecavüze uğrayan çocuklara ‘rızası var!` dendiği, mayınlarla bedenleri parçalanan çocukların katillerinin ortaya çıkarılmadığı, erkek egemen zihniyetin ve uygulamalarının yaşamımızın her alanına sirayet ettiği bu ülkede tecavüze uğramış bir çocuk için daha ‘Erkek adalet değil, gerçek adalet istiyoruz!`
Rüştünü ispat etmiş gençleri birbirlerinden korumaya uğraşacağınıza, çocuklarımızı, ellerinden oyuncaklarını, kalemlerini, düşlerini çalan tecavüzcülerden koruyun! Koruyamadıklarınız için adaletin yerini bulmasını sağlayın, tecavüzcülere en ağır cezaları verin!
Eğitim Sen`li öğretmenler olarak, tecavüzcülerin ellerini kollarını sallayarak gezdiğini, çocuklarımıza ‘öğretmenlik` yaptığını bilmek bizleri tedirgin ediyor. Bu kişilerin en ağır cezayı almaları için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Çocuklarımızın düşlerini çalanlardan hesap soracağız!`
